bugün
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni19
- 6 mayıs 2024 konyaspor fenerbahçe maçı11
- deniz gezmiş16
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat11
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks32
- düşün ki o bunu okuyor15
- icardi'nin burnuna kafa atacak olmam13
- keki kabarmayan sözlük kızı20
- durduk yere tribe giren erkek18
- bik bik'in 18 saat 30 dakikadır sözlüğe girmemesi11
- iğrenç bir his tarif et29
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak9
- beybi leydi13
- allah ile tanrının farkı var mı9
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı19
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması8
- icardi190510
- anın görüntüsü10
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj17
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek37
- nervio13
- allah yerine hızır'dan yardım istemek8
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek23
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay8
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi13
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz12
- sözlük kızlarının saç rengi18
- galatasaray12
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak16
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- en yaşlı özelliğiniz10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- hemşire kızlar nasıl oluyor17
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi9
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- erkek çocuk için isim önerileri9
entry'ler (174)
kaşarın kars versiyonudur.
Vucutta ulasilamayan yer yoktur, ulasilmak istenmeyen yer vardir.
enteresan bir önermedir açıkcası. neden genelleme yapılır sorunsalını ortaya çıkarmıştır zira.
ivedi olarak öpüşmeyi öğrenmesi gereken kız'dır kendisi. *
-----alıntı----
korkmayın.
istanbul kanatlarımızın altında
ankara'da her yol denize çıkmaz. her yolun sonu ya bir bakanlık ya meclis ya başka bir kamu binasıdır. ondandır ki ankara'da polis her zaman daha sert olur, daha ağır emir alır. her seferinde daha çok dayak yeriz burada ve her seferinde daha çok düşünürüz "dün olmadı ama ya bugün tutuklanırsam, ya bugün işimi kaybedersem" diye. ama öyle bir avantajımız var ki yaşamadan bilemezsiniz. her yerde muhalefet yaptığımız, eylem yapıp sesimizi duyurmaya çalıştığımız insanlar buradadır. bizden kaçabilecek yerleri yoktur. ankara, kaçıp sığınabilecekleri son noktadır ve ankara bizimdir. bu yüzden buraya geldiklerinde gözleri korkuyla dolar. bu yüzden burada 20 değil 50 korumayla gezerler. bu yüzden burada konvoy yaptıklarında önlerindeki 25 km'lik yol tamamen kesilir. öcüdür çünkü ankara. yaklaşmamızdan bile korkarlar, onun için burada amaç uzaktan korkutup kaçırmak değil, kaçacağımız tüm sokaklardan sıkıştırıp bizi ele geçirmektir.
yine de deneyimliyizdir merak etmeyin. maskeleriniz çok güzel bu arada. bizim öyle yok. o bez maskelerden var ama terletiyor. kaskımız da yok, plastik siperlikli boyacı şapkası takan işçi abilerimiz var. bir de kayak gözlüklerimiz yok, onlar çok güzel... onun yerine gözümüzü açamayacak duruma gelirsek kolumuzdan yakalayıp gözümüze solüsyon sıkan insanlar var. topuğuna basılmış bakkal ayakkabısıyla gaz bombasına gelişine vurur ankara. suratına doğru gelen plastik mermiyi küfür ederek durdurur.
bu yüzdendir şu, "ankara istanbul'un abisi gibi davranıyor. dayak yiyen kardeşinin güvende olduğundan emin olduğunda gururla 10 kat fazla dayağını yiyor." benzetmesi. olabilir, dişleri dökülüyor burada ankara'nın ama sizlerin orada, annelerimizin yanında güvende olduğunuzu gördüğümüzde kırılan dişimizi tükürüp kanlı ağzımızla gülümseyebiliyoruz. bu arada annelerimize söylemeyin, "biraz geç gelecekmiş, kız meselesi heralde" diyin.. bölüm sonu canavarıyla uğraşıyoruz, işimiz biraz uzun sürebilir.
bir de özür dilerim... biraz duygusalızdır. denize bakarak iç çekemeyişimizdendir duygusal ve yalnız hissetmemiz. onun için gördüğünüz gibi iyi dramatize ederiz, abartıyorum aslında biz gayet iyiyiz.
18 gün diyorlar, o kadar oldu mu gerçekten emin değilim. öyleyse eğer, 18 gündür her gün kovalanıp dövülüp sindirilip 2 saat uykudan sonra sabah 8'de işe gitmek insanı yoruyormuş. yoruyormuş ama gündüz hınzır istanbul'u seyretmek ve kendini alamayıp mizaha katılmak paha biçilemez. 1 saat önce girdim eve, 18 gündür randımanlı nefes alamamaktan göğsüm yanıyor her gün. şimdi de yatıp uyumak belki en mantıklısı ama belki sokakta birisi kalmıştır diye tunalı-tunus üzerinden arabayla bir tur atmak lazım gelir. belki iki haftadır defalarca kurtarıldığım gibi ben de birilerini arabaya atıp evine götürürüm.
-----alıntı----
korkmayın.
istanbul kanatlarımızın altında
ankara'da her yol denize çıkmaz. her yolun sonu ya bir bakanlık ya meclis ya başka bir kamu binasıdır. ondandır ki ankara'da polis her zaman daha sert olur, daha ağır emir alır. her seferinde daha çok dayak yeriz burada ve her seferinde daha çok düşünürüz "dün olmadı ama ya bugün tutuklanırsam, ya bugün işimi kaybedersem" diye. ama öyle bir avantajımız var ki yaşamadan bilemezsiniz. her yerde muhalefet yaptığımız, eylem yapıp sesimizi duyurmaya çalıştığımız insanlar buradadır. bizden kaçabilecek yerleri yoktur. ankara, kaçıp sığınabilecekleri son noktadır ve ankara bizimdir. bu yüzden buraya geldiklerinde gözleri korkuyla dolar. bu yüzden burada 20 değil 50 korumayla gezerler. bu yüzden burada konvoy yaptıklarında önlerindeki 25 km'lik yol tamamen kesilir. öcüdür çünkü ankara. yaklaşmamızdan bile korkarlar, onun için burada amaç uzaktan korkutup kaçırmak değil, kaçacağımız tüm sokaklardan sıkıştırıp bizi ele geçirmektir.
yine de deneyimliyizdir merak etmeyin. maskeleriniz çok güzel bu arada. bizim öyle yok. o bez maskelerden var ama terletiyor. kaskımız da yok, plastik siperlikli boyacı şapkası takan işçi abilerimiz var. bir de kayak gözlüklerimiz yok, onlar çok güzel... onun yerine gözümüzü açamayacak duruma gelirsek kolumuzdan yakalayıp gözümüze solüsyon sıkan insanlar var. topuğuna basılmış bakkal ayakkabısıyla gaz bombasına gelişine vurur ankara. suratına doğru gelen plastik mermiyi küfür ederek durdurur.
bu yüzdendir şu, "ankara istanbul'un abisi gibi davranıyor. dayak yiyen kardeşinin güvende olduğundan emin olduğunda gururla 10 kat fazla dayağını yiyor." benzetmesi. olabilir, dişleri dökülüyor burada ankara'nın ama sizlerin orada, annelerimizin yanında güvende olduğunuzu gördüğümüzde kırılan dişimizi tükürüp kanlı ağzımızla gülümseyebiliyoruz. bu arada annelerimize söylemeyin, "biraz geç gelecekmiş, kız meselesi heralde" diyin.. bölüm sonu canavarıyla uğraşıyoruz, işimiz biraz uzun sürebilir.
bir de özür dilerim... biraz duygusalızdır. denize bakarak iç çekemeyişimizdendir duygusal ve yalnız hissetmemiz. onun için gördüğünüz gibi iyi dramatize ederiz, abartıyorum aslında biz gayet iyiyiz.
18 gün diyorlar, o kadar oldu mu gerçekten emin değilim. öyleyse eğer, 18 gündür her gün kovalanıp dövülüp sindirilip 2 saat uykudan sonra sabah 8'de işe gitmek insanı yoruyormuş. yoruyormuş ama gündüz hınzır istanbul'u seyretmek ve kendini alamayıp mizaha katılmak paha biçilemez. 1 saat önce girdim eve, 18 gündür randımanlı nefes alamamaktan göğsüm yanıyor her gün. şimdi de yatıp uyumak belki en mantıklısı ama belki sokakta birisi kalmıştır diye tunalı-tunus üzerinden arabayla bir tur atmak lazım gelir. belki iki haftadır defalarca kurtarıldığım gibi ben de birilerini arabaya atıp evine götürürüm.
-----alıntı----
bir olayın aslını astarını düşünmeden hareket eden bir güruh var, bakalım bu görüntülerden sonra ne açıklama yapacaklar. Direniş'i kendi çıkarlarına dönüştürünler yüzünden gerçek direnişçiler egale edildi ve meydan bölücülerin eline kaldı.
orospu çocuğunun bayrak taşıyanı diye tabir edilen erkek!dir.
acıların, mutlulukların, kızgınlıkların, kırgınlıkların dışa vurumu bir nevi.
Ankara Çankaya ilçesinde Gazi Osman Paşa mahallesinde şehirin tam ortasında, ancak dingin bir sokakta ruhu dinlendiren bir yapısı ve aynı özellikte çalan şarkılarıyla eşinizle, sevgilinizle romantik bir akşam yemeğinin tek adresi. Personelin ve işletme sahiplerinin ilgi ve alakası ile kendinizi evinizde hissediyorsunuz.
http://ceoswinehouse.com/tr/index.html
Ankara'da gidilip görülmesi gereken bir yer.
http://ceoswinehouse.com/tr/index.html
Ankara'da gidilip görülmesi gereken bir yer.
Avm'ye yakın bir bölgede yapımı devam eden bir inşaatta çalışan işçi arkadaşımızı, üzerindeki elbiselerin boyalı olması nedeni ile AVM'ye almayan bir zihniyet ile yönetilen alış veriş merkezi.
insanları sosyal statüsüne göre değerlendiren tek avm olsa gerek!! kınıyoruz efendim.
insanları sosyal statüsüne göre değerlendiren tek avm olsa gerek!! kınıyoruz efendim.
Baslikta bahsedilen yazar grubunda bende varim lakin bu durum bir olumsuzluk gostergesi degildir. Takip etmek takip edilmek onem arz etmiyor nihayetinde.
Tokai'nin farkli bir versiyonu.
Her gelen su gonlumden payini aldi gitti, istemem bundan boyle yurek kalmadi bitti.
icerisinde özel kelimesi olmasi nedeni ile kimseyi ilgilendirmeyen bir durumdur.
Bit zamanlar dağlarda askerimize polisimize kursun atan orospu cocuklarini alip meclise sokmalari.
icinde bulundugu psikolojiye gore degiskenlik gosterir. ama her ne olursa olsun yazdiklarinda eksik harfler ve devrik cumle silsilesi yasatir.
recep'in babası'nın çiftliği.
sen de benden bir parça alıp gideceksen gelme amk. hiç gelme..
nickinden dolayı kanımca polis olma ihtimali yüksek olan yazar arkadaşımızdır.
ayrıca önyargılı bir yazarımızdır.
ayrıca önyargılı bir yazarımızdır.
uludağ sözlük.
içimi döküyorum, sövüyorum, sayıyorum, kızıyorum, gülüyorum.. seviyorum len.
içimi döküyorum, sövüyorum, sayıyorum, kızıyorum, gülüyorum.. seviyorum len.